TR
  • English
  • Türkçe
  • العربية
  • Deutsch
  • русский язык
  • українська
  • español, castellano
  • Français
  • gör

    Bayburt

    Bayburt Kalesi 

    Bayburt şehrine hâkim bir tepede bulunan tarihî kalenin ilk defa ne zaman, kimler tarafından yaptırıldığı bilinmiyor. Zigana ve Kop Dağları’ndan aşılarak ulaşılan Bayburt Kalesi, Karadeniz’i Basra Körfezi’ne bağlayan ticaret yolu üzerinde yer alıyor. Üç tarafı Çoruh nehriyle çevrili olan kale, Türklerin kontrolüne geçmeden Romalılar, Bizanslılar ve Araplar tarafından hakimiyet altına alınmış. Kalenin en büyük özelliği Selçuklu döneminde 12.yüzyılda sur yüzeylerine turkuaz, mor, firuze, yeşil renk ve farklı desenli çinilerle süslenmiş olmasıdır.1647’de Bayburt’u ziyaret eden Evliya Çelebi, kale içinde 300 evlik bir mahalle ile Ebü’l-Feth Cami’nin bulunduğunu yazar. 

    Aydıntepe Yeraltı Şehri 

    Aydıntepe Yeraltı Şehri, yüzeyden iki ila beş metre derinde, hiçbir yapı malzemesi kullanılmadan, ana kayaya oyulmuş galeriler, odalar ve bu odaların açıldığı daha geniş mekanlardan oluşuyor. Tamamının keşfedilmediği yer altı şehrinde sürülen iki görüş mevcut. Birinci görüş, bölgenin Halde şehrine ait olduğu, Halde’nin isminin de “Halt”tan geldiği görüşü. Diğeriyse,  Romalılar tarafından kovulan ilk Hristiyanların bu bölgeye geldikleri ve sığındıkları görüşü.

    Kop Dağı Kış Sporları ve Turizm Merkezi 

    Kop Dağı Kış Sporları Turizm Merkezi , 2950 m rakımda, Kartal Tepesi olarak bilinen bir tepenin ardında başlıyor. Aralık ayında kar tutmaya başlıyor ve Mayıs sonuna kadar kaliteli kar sunmaya devam ediyor. Merkezin kalabalık şehir yaşantısının stresinden kurtulmanızı sağlayacak ardıç ve çiçek kokuları ile yoğrulmuş tertemiz havası hem sizi dinlendirecek hem de yenileyecek. 

    Bol oksijen, bakir bir doğa ve sakin bir kayak deneyimi sunan kayak merkezinin 1240 m uzunluğunda bir teleskisi var. Kayak merkezinin 2950 m zirvelerden başlayan ve zorluk derecesine göre farklılık gösteren 10 ayrı pisti bulunuyor.

    Saat Kulesi

    Bayburt Kalesi'nin hemen önünde yükselen Saat Kulesi, heybetli mimarisiyle şehir merkezinin hemen hemen her noktasından görülüyor.

    Bayburt Saat Kulesi'nin yapımı 1923'e dayanıyor. Cumhuriyetin ilan edilmesiyle yapımına başlanan kulenin inşaatı bir yıl sürmüş. Kulenin saati ise İsviçre'den getirilmiş ve sağlamlığını hâlâ koruyor.

    Baksı Müzesi

    Eski adıyla Baksı, bugünkü adıyla Bayraktar Köyü’nde yükselen bu sıra dışı müze, çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına aynı çatı altında yan yana, iç içe yer veriyor. Sergi salonları, depo müze, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konukevi ile 40 dönümlük bir araziye yayılan Baksı Müzesi, Bayburt doğumlu sanatçı ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın bireysel düşü olarak 2000 yılında filizlendi. Bu proje, Hüsamettin Koçan’ın doğduğu topraklara yaşam birikimini taşıma çabasının bir sonucu. Bu fikri hayata geçirmek amacıyla 2005 yılında Baksı Kültür Sanat Vakfı kuruldu ve müze, başta sanatçılar olmak üzere çok sayıda gönüllünün katkısıyla yıllar içinde gerçek bir toplumsal projeye dönüştü.

    Kenan Yavuz Etnografya Müzesi

    Kenan Yavuz Kültür Evi; geleneksel köy evleri, değirmenler, amfi, konak, tiyatro, sinema salonu, kütüphane, yöresel mutfak atölyesi, köy kahvesi, kırsal yaşamın izlerini barındıran kapalı ve açık hava müzesi ile gelen ziyaretçilerin konaklayacağı Selçuklu dönemi kültürünü yansıtan Loru Han bir yöresel kültür kompleksi görünümündedir. 

    Bayburt Ulu Cami

    Anadolu Selçuklu Sultanı II. Mesud döneminde (13. yüzyıl sonu-14.yüzyıl başı) yaptırıldığı kabul edilen cami özgün planı esas alınarak 1970’li yıllarda yeniden inşa edilmiş. İlk yapıdan günümüze harim mekânına açılan iki kapı, mihrap önü kubbesinin geçiş elemanı olan mukarnaslı tromplardan birkaçı ile sırlı ve desenli tuğlalı cami minaresi günümüze ulaşmış.

    Dede Korkut Kümbeti

    Kümbetin, bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen ve Oğuz Türkleri’nin destanlarında kutsallaştırılan, yarı efsanevi bir bilge olan Dede Korkut’a ait olduğu düşünülüyor.  Halk arasında “Ali Baba” veya “Korkut Ata” Kümbeti diye de anılan kümbetin, dokuzuncu yüzyıl ortalarında yapıldığı söyleniyor.

    Dede Korkut adına Bayburt’ta her yıl Temmuz ayında Uluslararası Dede Korkut Kültür ve Sanat Şenlikleri düzenleniyor.

    Büyüktepe Höyüğü

    Büyüktepe‘de yapılan kazılarda, bölgedeki yerleşiminin MÖ 3500 yılında başladığı keşfedilmiş. Bu tarihten itibaren Roma dönemine kadar yerleşim devam etmiş. Yerleşim yeri, erozyon dolayısıyla ilk kurulduğu zamandan bu yana büyük zarar görmüş ancak günümüze bazı çanak ve çömlek parçaları kalmış. İlk Tunç Çağı’na ait tüm kaplar ve parçaları toplanmış. El yapımı olan bu seramiklerin Erken Transkafkasya/Kura-Aras gelenekli ürünler olduğu belirtiliyor.

    Büyüktepe Höyüğü bölgenin en önemli höyüklerinden biri ve yapılan çalışmalarda Demir Çağı bulgularının yanı sıra Hellenistik Dönem’e ait bulgulara da rastlanıldı.